Hizmet tespit davası işçi, işveren ve SGK arasında yapılan yargılama türüdür. Bu dava uygulamada en çok işçinin işvereni tarafından sigortasız olarak çalıştırılmış olması halinde açılmaktadır. Bu nedenle hizmet tespit davası, hukuki yararı bulunan işçiler tarafından açılmaktadır.
Hizmet tespiti davasının hukuki dayanağından genel olarak bahsetmek gerekir ise;
- Hizmet süresinin yani sigorta başlangıç tarihinin tespiti,
- İşveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen işçinin işe giriş bildirgesindeki yanlışlıkların düzeltilmesi,
- Yanlışlıkla başka sigortalı adına bildirilen hizmet sürelerinin asıl işçiye kazandırılması,
- İşverene bağlı olarak çalışan işçinin sigorta hizmet süresi ve dönemlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi veya eksik bildiride bulunulması,
gibi konular içermektedir.
Hizmet tespit davasının en önemli özelliği; dava konusunun kamu düzenini ilgilendiriyor olması nedeniyle, davayı yöneten hakimin gerektiğinde delilleriresen araştırma yükümlülüğünün bulunmasıdır.
Hizmet tespit davasının diğer bir özelliği ise; işçi alacağına ilişkin davalarda olduğu gibi tanık delilinin önem arz etmesidir. Fakat bu davalarda dinlenilecek tanıkların davalı işveren firmalarda bordrolu olarak çalışmış olması zorunluluğudur.
Tespit davası, kanunumuzda hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Bu durumda davacı olacak işçinin, çalıştığı firmada işten çıkış tarihi yılın sonundan itibaren başlayarak, 5 (beş) yıl içerisinde hizmet tespiti davasını açması gerekmektedir. Hak düşürücü sürenin geçmesinin sonucunda açılan davalar ise mahkeme tarafından reddedilecektir.